Owl Intelligence LTD. logosu OWL INTELLIGENCE LTD.

Finansal İyilik Hali Monitörü

Hanelerin Finansal Nabzı: Türkiye

2025 · 4. ÇEYREK

KÜNYE

RAPOR KİMLİK KARTI

RAPOR ADI

FWBM – Finansal İyilik Hali Monitörü

ALT BAŞLIK

Hanelerin Finansal Nabzı: Türkiye

KURUMSAL SAHİPLİK VE YAYINCI

OWL Intelligence LTD (2025) İstanbul, Türkiye

RAPOR TÜRÜ

Periyodik Analitik Rapor

DÖNEM

2025 Q4 / 42 - 52 Hafta

YAYIN TARİHİ

Aralık 2025

HAZIRLAYANLAR

Saygın Vedat AlkurtBeyza Polat

İLETİŞİM

info@fwbm.com.tr www.fwbm.com.tr

TELİF, KULLANIM VE GİZLİLİK BİLDİRİMİ

Bu rapor, OWL Intelligence LTD mülkiyetinde olup FWBM (Finansal İyilik Hali Monitörü) veri altyapısı ve analitik çerçevesine dayalı özgün bir çalışmadır. Raporun tamamı ve içindeki tüm içerikler (metin, tablo, grafik, gösterge seti, endeks yapıları, sınıflandırmalar, metodoloji kurgusu ve yorumlar dahil) telif hakkı ile korunmaktadır.

Bu doküman yalnızca FWBM üyeleri/aboneleri için hazırlanmıştır. Üyelik kapsamı dışındaki kişi ve kurumlarla paylaşılması, çoğaltılması, dağıtılması, kısmen veya tamamen yeniden yayımlanması, referans gösterilerek dahi üçüncü taraf dokümanlarına veya platformlara aktarılması yazılı izin olmaksızın yasaktır.

Rapor kapsamındaki veri ve içgörüler yalnızca kurumların stratejik planlama, risk yönetimi, piyasa okuması ve karar alma süreçlerine destek amacıyla kullanılabilir. Reklam, kampanya, siyasi iletişim, kamuoyu yönlendirme, propaganda veya herhangi bir politik amaç için kullanılamaz. Medyada, sosyal medyada veya halka açık platformlarda rapora doğrudan veya dolaylı biçimde yer verilemez; grafik, tablo veya alıntı paylaşımı yapılamaz. Üçüncü taraf araştırma ürünlerine, raporlara, akademik yayınlara veya ticari sunumlara OWL Intelligence’ın yazılı onayı olmadan entegre edilemez.

İzinsiz kullanım, paylaşım veya çoğaltma durumunda OWL Intelligence LTD, yürürlükteki mevzuat kapsamında tüm yasal haklarını saklı tutar.

SORUMLULUK REDDİ / KAPSAM NOTU

Bu rapor, FWBM’nin saha verisine dayalı analitik çıktılarını ve yorumlarını içerir. Sunulan bulgular, yayın tarihindeki veri seti ve model parametreleri çerçevesinde geçerlidir. FWBM, periyodik güncellemeler doğrultusunda metodolojik ve analitik iyileştirmeler yapma hakkını saklı tutar.

YÖNETİCİ ÖZETİ

FWBM — DÖNEM İÇGÖRÜLERİ

Çalışma Çerçevesi

Saha döNemi

16 Ekim 2025 – 6 Aralık 2025 (7 hafta)

Örneklem

1.400 katılımcı, 76 il, 18+ nüfus temsiliyeti %95 GA, ±%2,62

Yöntem

CATI (ortalama 25 dk), tabakalı örneklem (cinsiyet–yaş–NUTS-1), haftalık kota yenileme

Raporlama

Haftalık dönemler için 4 haftalık ağırlık ortalama, 2025 4. Çeyrek için tüm örneklem


Finansal İyilik Hali Ana Endeksi

3 KASIM HAFTASI
43,5
1 ARALIK HAFTASI
46,0

+2,5 puan (kademeli toparlanma)

Kritik Not

Alt Endeksler

Gelir

36,8 → 40,3

Artış

Gider Baskısı

56,6 → 52,1

Azalan Baskı

Tasarruf

39,8 → 40,8

Sınırlı Artış / Zayıf Tampon

Borç Baskısı

46,0 → 45,1

Yatay Görünüm


Genel Görünüme Dair Kritik Bulgular

Toparlanma var ama zemin kırılgan: Finansal İyilik Hali 7 hafta boyunca yükseliyor; buna karşın 50 eşiğinin altında kaldığı için “iyileşme” daha çok negatif bölgede bir hafifleme niteliği taşıyor.
İyileşmenin motoru beklenti, temel sorun nakit akışı: Gelir endeksindeki artışın önemli kısmı gelir beklentisi ile besleniyor. Ancak raporda da detaylandırıldığı gibi gelir–gider dengesinin zayıflaması, beklenti temelli iyileşmenin kalıcılığını sınırlıyor.
Gider baskısı azalıyor; bu, “uyum + öngörülebilirlik” ile açıklanıyor: Etiket istikrarı algısı ve fiyat seviyelerine alışma, giderlerin yönetilebilirliğini artırıyor. Buna rağmen düşük gelir gruplarında gider baskısı hâlâ yüksek.
Tasarruf, sistemin en zayıf halkası: Tasarruf endeksi sınırlı toparlansa da düşük seviyede kalıyor; bu da beklenmedik harcamalara karşı tamponun geniş tabana yayılmadığını gösteriyor.
Borçluluk yaygın ve gecikme riski yüksek: Borçlu haneler çoğunlukta; borçluların neredeyse yarısında vadesi geçmiş borç görünüyor. Kredi kartında asgari ödeme baskın pratik; bu durum borcun “ertelemeyle” çevrildiğine işaret ediyor.
Risk sadece “yüksek borçta” değil, “dayanıklılık eksikliğinde” birikiyor: Risk haritasında toplumun %64’ü Gizli Risk ve Yüksek Risk kümelerinde yer alıyor; Sessiz Kırılganlar eklendiğinde borç riski %80 bandına yaklaşıyor.
Tüketim davranışı savunma moduna geçmiş durumda: En yaygın davranışlar fiyat optimizasyonu, sosyo-kültürel kısıntı ve erteleme. Bu, yaşam kalitesinde görünmeyen bir daralmayı ve sosyal geri çekilme riskini büyütüyor.
Hanelerin önemli bir bölümü temel harcamaları kısmayı olası görüyor (%40,2).
Gelir beklentisi yükseliyor; ancak artış toplumun geneline yayılmıyor (son dönemde bile %27). Bu nedenle orta vadede beklenti–gerçekleşme farkı kritik risk.
Gider baskısında nispi rahatlama sürerse endeks yukarı yönlü hareket edebilir; fakat tasarruf tamponu güçlenmedikçe borç baskısı endeks üzerindeki olumsuz etkisini koruyor.
Kalıcı iyileşme, yalnızca gelir beklentisine değil gelirlerin giderleri karşılama dengesinin güçlenmesine bağlı.
Tüketimdeki savunma mekanizmaları kalıcılaşırsa (özellikle sosyo-kültürel geri çekilme), finansal stresin psiko-sosyal etkileri güçlenir; bu da “erken uyarı” perspektifinin önemini artırıyor.

Kısa, Orta ve Uzun Vadeli Beklentiler

Kısa Vade (1 – 3 ay)

• Hanelerin önemli bir bölümü temel harcamayı kısmayı olası görüyor (%40,2).

• Likiditeyi borçla yönetme eğilimi yüksek: borç alma (%23,3) ve asgari ödeme (%22,5) güçlü sinyal.

• Borcu borçla çevirme (%17,0) ve gecikme (%15,0), riskin “akut”laşabileceği bir alan oluşturuyor.

Özet: Kısa vadede ana tema “nakit akışı sıkışması + borç yönetiminde öteleme”.

Orta vade (3–6 ay)

• Gelir beklentisi yükseliyor; ancak artış toplumun geneline yayılmıyor (son noktada dahi %27). Bu nedenle orta vadede beklenti–gerçekleşme farkı kritik risk.

• Çalışanlarda işsizlik kaygısı yüksek kaldığı için haneler ihtiyatlı tüketim çizgisini koruyor; sosyo-kültürel kısıntılar orta vadede de devam ediyor.

• Gider baskısında nispi rahatlama sürerse endeksi yukarı taşır; fakat tasarruf tamponu güçlenmedikçe borç baskısı kalıcı düşüşe zor giriyor.

Özet: Orta vadede “ılımlı iyileşme ihtimali” var; ancak “tasarruf zayıflığı + istihdam kaygısı” iyileşmeyi törpülüyor.

Uzun vade (6–12 ay ve sonrası)

• Kalıcı iyileşme, yalnızca gelir beklentisine değil gelirlerin giderleri karşılama dengesinin güçlenmesine dayanıyor.

Toplumun büyük bölümünün hâlâ “baskı + eşik” alanında (%73,7). Bu yapı değişmedikçe küçük şokların etkisi hissedilir olmaya devam edecek.

• Tüketimdeki savunma mekanizmaları kalıcılaşırsa (özellikle sosyo-kültürel geri çekilme), finansal stresin psiko-sosyal etkileri güçlenir; bu durum da “erken uyarı” perspektifinin önemini artırıyor.

Özet: Uzun vadede oyun planı “tampon inşası (tasarruf/direnç) + borç baskısını azaltan gelir–gider dengesi + istihdam güveni”.

FİNANSAL İYİLİK HALİ NEDİR?

Finansal İyilik Hali, sadece yeterli gelire sahip olmayı değil, aynı zamanda bireylerin mevcut mali durumları üzerinde aktif bir kontrol hissi taşımasını ifade ediyor. Bu kapsamda, bireylerin gelirlerini, giderlerini, tasarruflarını ve borçlanmalarını etkin bir şekilde yönetebilmesi, günlük ihtiyaçlarını karşılarken beklenmedik mali şoklara karşı da bir güvenlik tamponu oluşturması gerekiyor.

Finansal İyilik Hali yaklaşımımızda, bu durum sadece parasal göstergelerle sınırlı kalmıyor; finansal durumun yol açtığı psiko-sosyal etkiler ve geleceğe dair beklentiler de merkeze alınıyor. Bu nedenle değerlendirme çerçevemiz, bireyin “bugünü yönetme kapasitesi” ile “yarına hazırlanma gücü” arasındaki dengeyi birlikte okuyor. Bir hanenin finansal olarak iyi durumda olması, yalnızca gelir düzeyiyle değil; gelir akışının istikrarı, harcama baskısının seviyesi, borç geri ödeme temposu, tasarruf davranışının sürdürülebilirliği ve beklenmedik giderlere karşı dayanıklılık gibi çok boyutlu göstergelerle şekilleniyor.

Bu çok boyutlu yapı, aynı zamanda bireyin gündelik hayatındaki karar kalitesini ve yaşam deneyimini de belirliyor. Finansal belirsizlik arttıkça stres, kaygı, erteleme davranışları ve sosyal hayattan geri çekilme eğilimi güçlenebiliyor; buna karşılık kontrol algısı yükseldikçe planlama, önceliklendirme ve sağduyulu risk yönetimi gibi davranışlar daha görünür hale geliyor. Dolayısıyla Finansal İyilik Hali, ekonomik koşulların birey üzerinde yarattığı baskıyı ölçerken, bireyin bu baskıyı hangi stratejilerle yönettiğini ve hangi eşiklerde kırılganlaştığını da izleyen bir “erken uyarı” perspektifi sunuyor.

Bu bakış, raporun tamamında şu temel sorulara yanıt üretmemizi sağlıyor:

• Haneler ay sonunu nasıl getiriyor?

• Harcama kısıtları hangi kalemlerde yoğunlaşıyor?

• Borçluluk bir “geçici destek” mi, yoksa “kalıcı yük” mü?

• Tasarruf bir tercih mi, yoksa zorunlu bir erteleme mi?

Ve en önemlisi: Bireyler geleceğe bakarken güven mi, tedirginlik mi hissediyor?

Bu çerçevede, finansal iyilik halini hem ölçülebilir göstergeler üzerinden, hem de yaşam kalitesine yansıyan etkiler üzerinden birlikte ele alıyoruz.

METODOLOJİ

Finansal İyilik Hali Monitörü Araştırması, 16 Ekim 2025 – 6 Aralık 2025 tarihleri arasında, 7 haftalık bir saha takvimiyle yürütüldü.* Her hafta 200 görüşme gerçekleştirilerek toplamda 1.400 katılımcıya ulaşıldı.

Araştırma, 76 ilden 18 yaş ve üzeri katılımcılar yürütüldü. Bu örneklem büyüklüğü Türkiye'nin 18 yaş ve üstü nüfusunu %95 güven aralığında ±%2,6 hata payı ile temsil ediyor.

Kapsam 76 İl - 18 Yaş Üstü Nüfus
Örneklem Büyüklüğü 1.400
Güven Aralığı %95
Hata Payı ±%2,6

Ortalama 25 dakika süren görüşmeler, telefon destekli bilgisayar destekli görüşme (CATI) yöntemiyle yürütüldü. Örneklem tasarımında tabakalı örnekleme yaklaşımı benimsendi; tabakalar cinsiyet, yaş grubu ve Türkiye İstatistiki Bölge Sınıflandırması 1. Düzey (NUTS-1) kırılımlarına göre oluşturuldu. Kota uygulaması her hafta yeniden kurgulanarak saha süresince örneklemin temsiliyet dengesi korunması sağlandı.

Raporlama kurgusunda dönemsel göstergeler, yalnızca ilgili haftayı değil; ağırlıklı ortalama yaklaşımıyla ilgili dönemin önceki 3 haftasını da kapsayan bir pencere içinde hesaplandı. Böylece haftalık dalgalanmaların etkisi azaltılarak daha stabil ve karşılaştırılabilir bir dönem okuması hedeflendi.

Kalite güvence kapsamında tüm görüşmeler ses kaydı alınarak doğrulandı. Doğrulama sürecinde teyit edilemeyen görüşmeler veri setinden çıkarıldı ve ilgili gözlemler yeni görüşmelerle ikame edildi. Saha çalışması, haftanın Pazartesi, Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günlerine eşit dağıtılarak yürütüldü; böylece gün etkisinin örneklem üzerinde sistematik bir yanlılığa dönüşmesi önlendi.

* 10 - 16 Kasım 2025 arasında pilot çalışmanın değerlendirilmesi ve ölçeklerin güvenilirlik analizlerinin yapılması amacıyla saha çalışmasına ara verildi.

FİNANSAL İYİLİK HALİNİN ANATOMİSİ

FWBM, Finansal İyilik Halini ana gösterge olarak izliyor. Finansal İyilik Hali; Gelir, Gider Baskısı, Tasarruf ve Borç Baskısı olmak üzere dört alt başlığın birleşik etkisini özetleyen bir endeks niteliği taşıyor.

Alt başlıklar, toplam 9 çekirdek boyut üzerinden ölçülüyor. Boyutların yanında yer alan işaretler, puan yönünü gösteriyor: (+) boyutlarında yüksek puan daha olumlu duruma, (-) boyutlarında yüksek puan daha olumsuz duruma işaret ediyor. Endeks kurgusunda da bu yön bilgisi dikkate alınıyor.

Gelir

  • Gelir–Gider Dengesi (+)
  • Gelir Beklentisi (+)

Gider Baskısı

  • Temel İhtiyaçları Karşılamada Zorluk (-)
  • Barınma Maliyeti Baskısı (-)
  • Sosyokültürel Tasarruf (-)

Tasarruf

  • Beklenmedik Harcamalara Hazırlık (+)
  • Finansal Stres ve Destek Ağları (+)

Borç Baskısı

  • Mevcut Borçluluk (-)
  • Gelecek Ay Borç Beklentisi (-)
Raporlama Haftasına Göre Finansal İyilik Hali Skoru
50 45 40 35 30 43,5 45,1 45,1 46,0
3 Kasım 2025
17 Kasım 2025
24 Kasım 2025
1 Aralık 2025

2025’in son çeyreğindeki haftalar boyunca Finansal İyilik Hali endeksi yukarı yönlü bir seyir izliyor. Endeks 3 Kasım haftası 43.5 iken Aralık’ın ilk haftasında 46.0’a çıkıyor (+2.5 puan). Bu artış, genel finansal görünümde kademeli bir toparlanmaya işaret ediyor; ancak skorun 50’nin (orta değer) altında kalması, görünümün negatif bölgede sürdüğünü gösteriyor.

Alt Başlık Endeksleri
Raporlama Haftası Gelir Gider Baskısı Tasarruf Borç Baskısı
3 Kasım 2025 36,8 56,6 39,8 46,0
17 Kasım 2025 38,5 55,3 41,3 44,2
24 Kasım 2025 38,8 53,8 40,1 44,8
1 Aralık 2025 40,3 52,1 40,8 45,1

Gelir endeksi aynı dönemde düzenli artıyor. Gelir başlığındaki toparlanma, ağırlıklı olarak Gelir Beklentisi boyutundaki yükselişle ilişkili görünüyor. Yıl sonuna yaklaşırken gelirlerin giderleri karşılama dengesi zayıflasa da yıllık maaş artışı ve asgari ücret artış beklentileri, toplumda gelir artışına dair daha olumlu bir beklenti oluşturuyor.

Gider Baskısı endeksinde gerileme görülüyor. Haftalar ilerledikçe baskının azalması, bütçe üzerindeki zorlanmanın hafiflediğine işaret ediyor ve Finansal İyilik Hali’ndeki artışla tutarlı görünüyor. Hissedilen enflasyonda toparlanma algısı, toplumun yeni fiyat seviyelerine uyum sağlaması ve etiketlerdeki görece istikrar, giderlere dair öngörülebilirlik çerçevesini güçlendiriyor.

Tasarruf endeksi dalgalı ama sınırlı artış eğiliminde olsa da güçlü bir negatif görünümde. Özetle toplumun tasarruf kapasitesi ve beklenmedik harcamalara karşı dayanıklılığının istikrarlı bir çizgide olmadığı gözüküyor.

Borç Baskısı endeksi dönem sonunda 45.1 seviyesinde ve 45. haftaya göre hafif daha düşük; ancak haftalar içinde yön değiştiriyor. Bu tablo, borç baskısında kalıcı bir rahatlamadan çok sınırlı oynaklığa işaret ediyor. Borç baskısının daha istikrarlı düşüşe geçmesi, yalnızca gelir beklentilerinin iyileşmesine değil, gelirlerin giderleri karşılama dengesinin de güçlenmesine bağlı.

Gelir Gruplarına Göre Finansal İyilik Hali
Gelir Grubu Finansal İyilik Hali Gelir Gider Baskısı Tasarruf Borç Baskısı
Düşük Gelir 36,9 28,5 57,0 30,0 53,9
Alt-Orta Gelir 39,8 33,1 58,3 34,8 50,5
Orta Gelir 49,1 44,8 53,3 45,7 40,8
Üst-Orta ve Üst Gelir 58,3 53,1 44,2 55,9 31,5

Finansal iyilik hali gelir grubu yükseldikçe artıyor. Düşük gelir grubunda finansal iyilik hali 36,9 seviyesindeyken üst-orta ve üst gelir grubunda 58,3’e çıkıyor. Genel resim, düşük ve alt-orta gelir gruplarında “düşük gelir + yüksek gider baskısı + yüksek borç baskısı + düşük tasarruf” kombinasyonunun öne çıktığını gösteriyor. Üst-orta ve üst gelir gruplarında ise tersi bir tablo mevcut.


Finansal İyilik Hali Segmentasyonu

Finansal İyilik Hali Segmentasyonu’nda 3 temel küme ve bunları oluşturan 2’şer alt küme var:

Finansal Baskı Altındakiler

Finansal baskı altındakiler toplumun %23,7’si. Her dört kişiden yaklaşık biri yüksek kırılganlık içeren koşullarda yaşıyor. Gelir yetersizliği, borç baskısı ve temel ihtiyaç yükü toplumun önemli bir kesimi kalıcı bir risk oluşturuyor.

Çıkmazdakiler (%8,2)

Bu segmenti, çok yüksek borç yükü ve geleceğe dönük borç baskısı tanımlıyor. Gelir seviyesi düşük seyrederken gider baskısı yüksek, tasarruf kapasitesi sınırlı olan, borç kaynaklı stres ise belirgin.

Baskı Altındakiler (%15,2)

Çok düşük gelirle birlikte temel ihtiyaçları karşılamada zorluk ve barınma baskısı öne çıkıyor. Borç sorunu görülse de ana dinamik geçim baskısı; sosyo-kültürel harcamalar oldukça düşük seviyede.

>
Geçiş Segmentleri

Geçiş segmentleri %50,0 ile en geniş kümeyi oluşturuyor; toplumun yarısı belirgin baskı veya konfor uçlarında değil, daha çok “denge arayan” bir orta alanda konumlanıyor.

Ayakta Kalanlar (%44,2)

Orta düzey baskılar ve yönetilebilir borç ile görece düşük stres profiline yakın duruyor. Dengeyi korumaya çalışan bu kesim, sınırlı kaynaklarının sürdürülebilirliğini önceliklendiriyor.

Umuda Tutunanlar (%5,8)

Orta gelir seviyesinde, yüksek gelir beklentisiyle hareket ediyor. Borçlar yönetilebilir olsa da sosyo-kültürel alanlarda kısıtlanma yaşanıyor; geleceğe dönük iyimserlik yüksek.

Dayanıklı ve Güçlü Segmentler

Dayanıklı ve güçlü segmentler %26,3 seviyesinde; toplumun dörtte biri daha düşük baskı ve yüksek tamponlarla ilerliyor. Konforluların sınırlı payı (%2,8), konforun geniş tabana yayılmadığını gösteriyor.

Kontrollüler (%23,5)

Düşük borçluluk ve planlı finansal davranış öne çıkıyor. Orta gelir düzeyiyle birlikte orta-yüksek tasarruf tamponu var; borçtan uzak durma eğilimi istikrar sağlıyor.

Konforlular (%2,8)

Yüksek gelir, düşük baskı ve yüksek tasarruf kapasitesi ile skalanın en rahat ucunda yer alıyor. Stres göstergeleri düşük, finansal güvence algısı yüksek; sosyo-kültürel harcamalar üst düzeyde.


Finansal iyilik hali skoru beklendiği üzere segmentler boyunca kademeli biçimde yükseliyor. Çıkmazdakiler en düşük finansal iyilik hali skoruna sahipken (20.0), konforluların finansal iyilik hali skoru 86.5 seviyesinde.

FİNANSAL İYİLİK HALİ SEGMENTASYONUNA GÖRE FİNANSAL İYİLİK HALİ SKORU
Segment % Pay Finansal İyilik Hali Skoru
Çıkmazdakiler 8,2 20,0
Baskı Altındakiler 15,5 27,7
Ayakta Kalanlar 44,2 39,8
Umuda Tutunanlar 5,8 49,2
Kontrollüler 23,5 65,9
Konforlular 2,8 86,5
Finansal Baskı Altındakiler Geçiş Segmentleri Dayanıklı ve Güçlü Segmentler

GELİR-GİDER MAKASI

Gelir artışı bekleyenlerin oranı yıl sonuna yaklaşırken belirgin biçimde yükseliyor. Buna rağmen beklenti düzeyi toplumun geneline yayılmıyor; son ölçümde bile kitlenin yaklaşık dörtte biri gelir artışı öngörüyor. Bu artış eğilimi, yeni yıl öncesi gündeme gelen asgari ücret ve maaş artışları gibi başlıkların beklentiyi yukarı çekmesinin bir sonucu. Ancak çoğunluğun (%70+ bandı) gelir artışı beklememesi, yıl sonu düzenlemelerine dair algının yalnızca sınırlı bir kesimde “doğrudan etki” şeklinde okunduğuna işaret ediyor.

Raporlama Haftasına Göre Gelir Artışı Bekleyenler
30 25 20 15 10 16,7 18,6 22,8 27,0
3 Kasım 2025
17 Kasım 2025
24 Kasım 2025
1 Aralık 2025

Çalışanlar arasında işsizlik beklentisi genel olarak yüksek. Toplumun yalnızca %61,2’si emekliliğine kadar işsiz kalmayacağını düşünüyor. Kısa vadede işsizlik öngörenler kayda değer bir büyüklükte (1 ay: %11,1; 3 ay: %9,8). Ayrıca önümüzdeki 1 yıl içinde işsiz kalacağını düşünenlerin payı %17,9. Bu üç zaman penceresi birlikte okunduğunda, önümüzdeki 1 yıl içinde işsiz kalma olasılığını gündemine alanların toplam payı %38,8 seviyesine çıkıyor.

Çalışanlar İçinde İşsizlik Beklentisi %
Önümüzdeki 1 ay içinde işsiz kalacağımı düşünüyorum.
%11,1
Önümüzdeki 3 ay içinde işsiz kalacağımı düşünüyorum.
%9,8
Önümüzdeki 1 yıl içinde işsiz kalacağımı düşünüyorum.
%17,9
Emekliliğime kadar işsiz kalacağımı düşünmüyorum.
%61,8

HANELERDE BORÇ YÜKÜ

Türkiye’de hanelerin yarısından fazlasında borçlu. Haftalık olarak değerlendirildiğinde oran, 3 Kasım – 7 Aralık arasında %56–59 bandında seyrederken sınırlı da olsa bir düşüş eğilimi gösteriyor. Bu görünüm, borçluluğun yaygınlığının kısa vadede yüksek seviyede kaldığını; buna karşın yıl sonuna yaklaşırken kademeli bir gevşemenin olduğunu göstermekte. Diğer yandan borcu olan haneler içinde vadesi geçmiş borcu olanların oranı bu haftalarda %26–28 bandında seyrediyor.

Raporlama Haftasına Göre Borç Yükü
70 60 50 40 30 20 58,9 57,5 57,7 56,4 27,9 26,1 26,0 26,2
3 Kasım 2025
17 Kasım 2025
24 Kasım 2025
1 Aralık 2025
Borcu olan haneler (%) Vadesi geçmiş borcu olan haneler (%)
* Rakamlar toplumdaki borcu olan hane oranını göstermektedir.

Hanede masaya oturan kişi sayısı arttıkça borçlu hane oranı düzenli biçimde yükseliyor: daha geniş haneler ayı daha büyük borçlar ile tamamlıyor. Tek kişilik hanelerde borçluluk %42,2 iken beş ve üzeri hanelerde %61,6’ya ulaşıyor. Bu artış paterni, hane büyüklüğü ile birlikte toplam harcama ihtiyacının ve buna bağlı finansman gereksiniminin genişlemesinin doğal bir sonucu.

Hane Büyüklüğüne Göre Hanelerde Borçluluk Oranı
1 Kişi
42,2
2 Kişi
55,8
3-4 Kişi
60,6
5+ Kişi
61,6

Toplum genelinde borç türleri dağılımı, borçluluğun ağırlıkla tüketici finansmanı kanallarında toplandığını gösteriyor. En yaygın borç türü kredi kartı (%33,7) olurken, bireysel kredi %23,7 ile ikinci sırada yer alıyor. Daha enformal borçlanma kanalları da kayda değer bir pay taşıyor: arkadaş/aileye borç %11,6 ve esnafa/bakkala borç %6,6 seviyesinde. Bazı haneler formal finansal ürünlerin yanında gündelik likidite ihtiyaçlarını alternatif kaynaklarla da karşılıyor.

Borç Türlerinin Dağılımı
Borç Türü % Pay
Kredi kartı 33,7
Bireysel kredi 23,7
Arkadaş/aileye borç 11,6
Esnafa/bakkala borç 6,6
Ticari borç 3,9
Vergi / SGK / KYK / Ceza 3,7
Ticari kredi 0,9

Kredi kartı borcunu ödeme biçimi dağılımı, kart borcu ödemesinin çoğunlukla nakit akışı baskısıyla yönetildiğini gösteriyor. Toplumun yalnızca %23,2’si borcun tamamını zorlanmadan öderken, %30,0 borcun tamamını ödediğini ama zorlandığını söylüyor. Buna karşılık asgari ödeme davranışı en yaygın pratik olarak öne çıkıyor (%38,4); bu tablo, borcun bir kısmının sistematik biçimde ertelendiğini gösteriyor. Daha yüksek riskli uç ise hiç ödeyemeyenler: payları %6,6 seviyesinde.

Kredi Kartı Borcunu Ödeme Biçimi %
Tamamını zorlanmadan ödedim.
%23,2
Tamamını ödedim ama zorlandım.
%30,0
Asgari ile aylık borç arasında kendi belirlediğim miktarı ödedim.
%1,9
Asgari tutarı ödedim.
%38,4
Hiç ödeyemedim.
%6,6

BORÇLANMA BEKLENTİSİ VE RİSK HARİTASI

Önümüzdeki 1 ay için borçlanma beklentisi göstergeleri, borçların gündelik bütçe üzerinde doğrudan baskı yarattığına işaret ediyor. En yüksek pay, borç ödemeleri nedeniyle temel harcamaları kısma olasılığında görülüyor (%40,2). Likidite açığını borçla kapatma ihtimali de kayda değer düzeyde. Toplumun %23,3’ü yeni borç alma olasılığını dile getirirken, kredi kartında yalnızca asgari ödeme yapabileceğini söyleyenlerin payı %22,5’e ulaşıyor. Bu iki sinyal birlikte okunduğunda, borç yönetiminin “öteleme” ve “ek finansman” araçlarıyla sürdürüldüğü bir alan görünür hale geliyor. Daha yüksek riskli davranışlar daha düşük paylarda ama yine de anlamlı bir büyüklükte. Borç ödemesi için ek borç alma olasılığı %17,0 iken, en az bir borç ödemesini geciktirme olasılığı %15,0 seviyesinde.

Borç ödemeleri nedeniyle temel harcamalarımı kısıtlamam gerekebilir
%40,2
Borç almam gerekebilir
%23,3
Kredi kartında sadece asgari ödeme yapabilirim
%22,5
Borç ödemesi için ek borç almam gerekebilir
%17,0
En az bir borç ödemesini geciktirebilirim
%15,0

RİSK BAZLI HANEHALKI SEGMENTLERİ

Sessiz Kırılganlar
%16,6

Bu segmentte hem borç yükü düşük, hem dayanıklılık düşük seviyede. Borçları sınırlı olduğu için yüzeyde “risk dışı” görünseler de bu kesim düşük dayanıklılıkları nedeniyle küçük bir gelir/gider şokunda hızla zorlanabilir. Bu profilde risk borç büyüklüğünde değil, daha çok tampon eksikliğinde.

Finansal Olarak Dengeliler
%21,0

Düşük borç yükü ile orta veya yüksek dayanıklılık bu segmentin temel belirleyicisi. Borç düzeyi yönetilebilir iken şoklara karşı hazırlık güçlü. Bu kesim toplumun %21’ini oluşturuyor.

Gizli Risk Altındakiler
%29,6

Gizli Risk Altındakiler segmenti, borç yükünün orta seviyede olduğu gruplar ile borç yükü yüksek olsa da dayanıklılığı da yüksek olan grupları kapsıyor. Dayanıklılık düzeyi kısa vadede “kritik alarm” üretmeyebilir; buna karşın borç yükünün yarattığı baskı bu kesimi risk grubuna dahil ediyor.

Yüksek Risk Altındakiler
%32,9

Yüksek borç yükü ile düşük veya orta dayanıklılık bu segmenti tanımlıyor. Hem borç baskısı yüksek hem de şoklara karşı hazırlık sınırlı olduğu için risk “akut” görünüyor; borç yönetiminde aksama ve harcama kısıtı daha hızlı ortaya çıkabilir.


Risk grubundakiler toplumun %64’ünü oluşturuyor, başka bir deyişle üçte ikisi. Bu gruba Sessiz Kırılganlar da eklendiğinde toplumun yaklaşık %80’inin bir şekilde borç riski altında olduğu görülüyor. Buna karşılık Finansal Olarak Dengeliler oldukça sınırlı bir payda kalıyor (%20,7).

RİSK BAZLI HANEHALKI SEGMENTLERİNE GÖRE FİNANSAL İYİLİK HALİ SKORU
Risk Bazlı Hanehalkı Segmenti Finansal İyilik Hali Skoru
Sessiz Kırılganlar 43
Finansal Olarak Dengeliler 69
Gizli Risk Altındakiler 44
Yüksek Risk Altındakiler 30

TÜKETİMDE SAVUNMA MEKANİZMALARI

Mecburi tüketim stratejileri incelendiğinde, en yaygın iki yaklaşımın harcama öncesi fiyat/alternatif arayışı (%81,8) ile zorunlu olmayan sosyo-kültürel harcamalardan kaçınma (%80,4) olduğu görülüyor. Buna paralel olarak harcamaları erteleyerek bütçeyi dengeleme (%77,8) ve zorunlu kalemler dışındaki harcamaları kısma (%69,3) yüksek seyrediyor; bu tablo, uyumun önemli bir bölümünün “kısıntı ve erteleme” ekseninde kurulduğuna işaret ediyor. Buna karşılık, daha kalıcı tüketim dönüşümlerinin toplum geneline yayılmadığı anlaşılıyor (ikinci el/yenilenmiş: %33,1; kiralama: %25,7). Genel çerçevede, strateji daha çok tüketimi azaltma ve tüketimde lüks yerine işlevselliği önceleme yönünde şekilleniyor.

%81,8
%80,4
%77,8
%71,9
%69,3
%69,1
%65,7
%63,1
%60,5
%45,4
%33,1
%25,7
Adaptasyon Dengeleme Stres Sosyo-Kültürel Tasarruf

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Finansal İyilik Hali 2025’in son çeyreğinin son haftalarında yükselse de 50 eşiğinin altında kalıyor. Genel dağılıma bakıldığında toplumun yaklaşık %65’inin Finansal İyilik Hali Skoru 50’nin altında, başka bir deyişle negatif görünümde.

Kırılgan kitlenin genişliği: Finansal baskı altındakiler %23,7, geçiş segmentleri %50,0; toplamda baskı ve eşik alanı %73,7’ye ulaşıyor. Bu yoğunluk, küçük şokların geniş bir kesimde hızlı yayılabileceğine işaret ediyor.
Borçluluğun yaygınlığı ve temerrüt riski: Borcu olan hane oranı %56–59 bandında; borçlu hanelerin içinde vadesi geçmiş borç %45–47. Birlikte değerlendirildiğinde toplamda her 4 haneden 1’inin vadesi geçmiş borcu var (%26–28).
Nakit akışı sıkışması sinyalleri: Kredi kartında asgari ödeme en yaygın davranış (%38,4) ve hiç ödeyemeyenler ise kayda değer bir oranda (%6,6). Önümüzdeki 1 ay için temel harcamaları kısma olasılığı yüksek (%40,2) ve borcu borçla çevirme riski belirgin (%17,0).
Yüksek ve gizli risk gruplarında negatif sinyaller: Yüksek Risk Altındakiler (%32,2) ve Gizli Risk Altındakiler (%32,1) birlikte %64,3’e ulaşıyor; bu durum riskin yalnızca borç büyüklüğünde değil, dayanıklılık kapasitesinde de birikiyor olmasından kaynaklanıyor.
Tüketici eğilimlerine bakıldığında ise harcama kısıtlamalarından, erteleme davranışlarına kadar geniş bir yelpazede stratejiler uygulandığı görülüyor. Özellikle adaptasyon ve sosyo-kültürel tasarruf stratejileri toplumun geneline yayılmış durumda.